SODEV “Laiklik Algısı Araştırması” Raporu Açıklandı

SODEV’in Friedrich Ebert Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin katkılarıyla hazırladığı “Laiklik Algısı Araştırması” Raporu 3 Nisan 2020 Cuma günü 11.00’de Zoom uygulaması üzerinden online bir basın toplantısı ile basın ve kamuoyu ile paylaşıldı.

Araştırmanın özet raporuna ulaşmak için tıklayınız.

Detaylı araştırma raporuna ulaşmak için tıklayınız.

Laiklikliğe Olumsuz Bakanların Oranı Yalnızca %10,3

SODEV tarafından yapılan “Laiklik Araştırması” raporuna göre halkın yüzde 43.8’i laikliğin tehlike altında olmadığını düşünürken yüzde 30.1’i ise “laiklik tehdit altında” diyor. CHP seçmenin yüzde 61.5’i ‘Laiklik tehlikede” düşüncesindeyken, “Tehlikede değil” yanıtı verenlerin büyük çoğunluğu yüzde 65.9’la AKP seçmeni… Laikliğin tehdit altında olduğunu düşünenlerin büyük bir kısmı ise tehdit algısı olarak ‘devlet işleyişini’ görüyor.

Araştırmanın bir diğer çarpıcı sonucu da farklı dinlere olan yaklaşım… Katılımcıların yüzde 79’u farklı dine mensup komşusu olmasından rahatsızlık duymayacağını söylemesine karşın farklı dine mensup gelin ve damat konusunda tutum değişiyor. CHP, HDP ve İyi Parti tabanının önemli bir bölümü, bu durumdan rahatsız olmayacağını belirtirken AKP seçmeninin yüzde 71.8’i, MHP’lilerin ise 57.9’u rahatsız olacağını vurguluyor. Araştırmanın bir diğer çarpıcı sonucu ise Diyanet’le ilgili. Diyanet’in devlet işlerine karışmaması gerektiğini belirtenlerin oranı yüzde 52.5’ken “etkisi olmalı” diyenler yüzde 47.5 oldu.

Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) tarafından yapılan ve Türkiye’de laiklik algısının araştırıldığı çalışma, ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. SODEV’in Türkiye genelinde gerçekleştirdiği anket çalışmasında; Türkiye toplumunun laiklik algısını, laiklik ile ilgili konulara yaklaşımını ve kaygılarını inceledi. Araştırma uzun bir dönem boyunca toplumsal ve siyasal yaşamda dini referanslara yapılan yatırmalara karşın toplumun bu konudaki direnç hattını ortaya koyması bakımından önemli veriler içeriyor.

Çeşitli başlıklar altında incelenen ve 2018 seçimlerinde kişilerin oy verdiği partiye göre de sınıflandırılan araştırmada, AKP ve MHP’nin oluşturduğu “Cumhur İttifakı” tabanının birçok soruda  birbirine benzer yanıtlar verdiği dikkat çekiyor.

Araştırmada laiklikle ilgili 4 temel önermenin toplumdaki karşılığını inceledi. Buna göre; toplumda laiklikle ilgili en yaygın algının, yüzde 69,8 ile laikliğin “din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması” olarak görüldüğü öne çıkıyor. İkinci sırada yüzde 19,8 ile “tüm dinlere eşit mesafede olunmasıdır” yanıtı geliyor. Laikliği “dinsizlik” olarak tanımlayanların oranı ise yüzde 2.8’de kalırken “inançlara müdahale” olarak değerlendiren grubun oranı da 7,5 düzeyinde…

Seçmenlerin yüzde 80’i laiklik tanımı konusunda aynı görüşte

Laiklik algısının, katılımcıların 2018 genel seçimlerinde oy verdikleri partilere göre dağılımları incelendiğinde de tüm partilerin seçmenlerinin en az yüzde 80’nin laiklik algısı konusunda ortaklaştığı görülüyor. Özellikle CHP, HDP ve İyi Parti seçmenleri arasında laikliği “din ve devlet işlerinin ayrılması” veya “tüm dinlere eşit mesafede olunması” olarak gören seçmenlerin oranı yüzde 90’ların üzerine çıkıyor. Bu soruda dikkat çeken en önemli farklılık HDP seçmeninin yüzde 31.1’le en yüksek oranda laikliği “tüm dinlere eşit mesafe” olarak algılamasıdır. “Laikliği dinsizlik” olarak görenlerin yüzde 7 ile en yüksek olduğu oran MHP seçmenine aitken, laikliğin dini inançlara müdahale olarak gördüğünü belirten kesim ise yüzde 13.6 ile AKP tabanı…

“Komşum farklı dinden olabilir ama gelinim ya da damadım olmasın!”

Araştırmada Türkiye halkının farklı dinlere olan mesafesi de iki kritik soruyla ölçümlendi. Katılımcılara farklı dine mensup komşu ve farklı dinden gelin ve damat hakkındaki düşünceleri soruldu. Katılımcıların yüzde 79’u farklı dinden komşusu olmasından rahatsızlık duymayacağını belirtmesine karşın çocuğunun farklı dine mensup biriyle evlenmesinden rahatsızlık duyacağını söyleyenlerin oranı yüzde 49.2! Diğer bir ifadeyle, farklı bir dinden komşudan rahatsız olanların oranı yalnızca yüzde 10,3 ile sınırlı kalırken, farklı dinden damat/gelin adayından rahatsızlık duyanların oranı yüzde 49,2’ye çıkıyor.

Farklı dine mesafe ile ilgili soruların parti tabanlarına göre dağılımına bakıldığında CHP, HDP ve İyi Parti tabanının farklı dine mensup kişilerin aileye katılmasından rahat­sız olmama konusunda yakın bir tutum içinde olduğu eğilimi dikkat çekiyor. Yani Millet ittifakı tabanının yarısından fazlası farklı bir dine mensup birinin aileye katılmasından rahatsızlık duymayacaklarını ifade ediyor. Farklı dine mensup gelin-damat konusunda AKP tabanının yüzde 19,1’i rahatsızlık duymayacağını belirtirken bu oran, MHP tabanında yüzde 29,8’e yük­seliyor.

Laikliğin en büyük tehdit altında olduğu yer: Devlet işleyişi

Ankete katılanların yüzde 43.8’i laikliğin tehlike altında olmadığını düşünürken yüzde 30.1’i ise “tehdit altında” diyor. CHP seçmenin yüzde 61.5’i laikliğin tehlike altında olduğunu belirtirken bu soruya “Tehlikede değil” yanıtının büyük çoğunluğu ise yüzde 65.9’la AKP seçmeninden geldi. Öte yandan laikliğin tehdit altında olduğunu düşünenlerin büyük bir kısmı, tehdit unsuru olarak devlet işleyişini görüyor.

Bu tehdit algısının tüm partilerde karşılık bulması devletin işleyişine ilişkin kaygıları göstermesi bakımından önem taşıyor. Laikliği tehdit altında gören AKP’li seçmenlerin de yüzde 49,3’ü devletin işleyişinin tehdit olduğunu vurguluyor. Kadın özgürlükleri ise laikliği tehdit olarak algılayan tüm seçmenler bakımından ikinci temel konu oldu. Bu konuda en kaygılı kesim CHP seçmeni olmakla birlikte (tehdit algısına sahip CHP tabanının yüzde 75,3’ü), AKP tabanı içerisinde de laikliğin tehdit altında olduğunu düşünenlerin neredeyse yarısı da (yüzde 46,6) kadın özgürlükleri konusunda laiklik ilkesinin tehdit altında olduğunu düşünüyor.

Toplumun yüzde 52.5’i “Diyanet devlet işlerinde etkili olmamalı” diyor

Ankette yer alan “Diyanet devlet işlerinde etkili olmalı mı?” sorusuna toplumun yüzde 52,5’i “olmamalı” yanıtını verdi. Bu oranın CHP’li ve HDP’li tabanda çok daha yüksek olduğu göze çarpıyor. Diyanetin devlet işlerinde etkili olması gerektiğini düşünenlerin oranı ise AKP tabanında artıyor. AKP seçmenlerinin yüzde 71,4’ü Diyanet’in devlet işlerinde etkin olması gerektiğini düşünüyor.

AKP, HDP ve MHP seçmeni Almanya, CHP seçmeni Norveç’te yaşamayı tercih ediyor

Katılımcılara Türkiye dışında yaşamak durumunda kalsaydınız hangi ülkeyi tercih edecekleri sorulduğunda, neredeyse tüm seçmen gruplarının, özgürlüklerin ve modern yaşam biçimlerinin öne çıktığı ülkeleri tercih ettiği göze çarpıyor. Türkiye toplumunun yüzde 79,1’i Almanya, Norveç ve ABD’yi tercih edeceklerini belirtti. AKP’li seçmenlerin de yüzde 71,4’ü tercihini Batılı ülkelerden yana kullandı. CHP seçmeni ilk tercihi Norveç olurken İyi Partililer ise ABD’de yaşamak istiyor.